Rinoplasti
ameliyatının hem estetik hem de burundan rahat nefes alamama gibi fonksiyonel
şikayetler nedeniyle yapılan cerrahi bir müdahale olduğunu ifade eden Dr. Öğr.
Üyesi Belada, bu şikayetleri olan kişilerin Rinoplasti ameliyatı olabileceğini
dile getirdi. Özellikle önceden geçirilmiş travmaların burunda hem estetik hem
de fonksiyonel açıdan hasar bırakabildiğine dikkat çeken Belada, “Travma
nedeniyle oluşan kırıklar basit bir eğrilikten, burun anatomisini tamamen
bozacak derecede ciddi boyutlarda hasara neden olabilmektedir. Önceden
geçirilmiş bir rinoplasti cerrahisi de dikkat edilmesi gereken bozulmuş bir
burun yapısıyla karşımıza çıkmaktadır. Hastalarla bu durumu ameliyat öncesinde
konuşarak ameliyat sonrasındaki beklenti konusunda ortak bir karara
varabilmekteyiz“ diye konuştu.
Ciddi travma ve
revizyon cerrahilerinde risk daha fazla
Rinoplasti
ameliyatının genel anestezi altında yapılan bir müdahale olduğunu anımsatan Dr.
Belada, diğer ameliyatların barındırdığı bütün risklerin rinoplasti
ameliyatında da mevcut olduğunu kaydetti. Burun şekli çok kötü olmayan ve ilk
ameliyatı olan hastalarda sonuçların daha güzel olabildiğine dikkat çeken Belada;
ciddi travma ve revizyon cerrahilerinde risk oranının daha fazla olduğuna vurgu
yaptı.
“Hastanemizde kapalı
ve açık teknik uygulanabilmekte”
Kemik gelişiminin ve
yüzün karakteristik yapısı 18 yaşında tamamlandığı için burun estetiği
ameliyatının bu yaştan sonra yapıldığını kaydeden Dr. Öğretim Üyesi
Belada; burun estetiği yöntemleri
hakkında şu bilgileri verdi:
“İki yaklaşım tarzı vardır. Kapalı teknik burun uç kısmından
kesi yapılmadan iç kısımdan yapılan kesilerle cerrahi işlem gerçekleştirilir.
Açık teknik rinoplastide ise burun uç kısmındaki ciltten kesi yapılarak işlem
gerçekleştirilir. İki tekniğin de kendisine göre artı ve eksi yönleri
mevcuttur. Hastanın burun yapısına ve beklentilerine göre seçim yapılmaktadır.
Hastanemizde iki yaklaşımda uygulanmaktadır.”
“Hastalar
doktorlarıyla iletişimi iyi kurmalı”
Burun estetiği
sonrası burun şeklinin oturması hastanın cilt yapısına göre değişmekle birlikte
6 ay ile 1 sene arasında değiştiğini dile getiren Belada, “Kalın ciltlilerde
burnun oturma işlemi daha uzun sürmektedir. Rinoplasti uzun soluklu bir
ameliyattır. Hastalar doktorlarıyla iletişimi iyi kurmalı ve takiplere düzenli
gelmelidir” dedi.
“Bu ameliyattan
güzel neticeler alınabilmektedir”
Son olarak burun estetiği ameliyatı düşünenlere tavsiyede bulunan Dr. Öğretim Üyesi Belada; “İhtiyacı olan hastaların ameliyatı olmasında fayda vardır. İlk 2 hafta şişlik ve bandajlar olmaktadır. Sonrasında ödem ve şişlik hızla azalmakta 1. ay şişliklerin yüzde 70 gitmektedir. Hastanın mevcut durumu ve beklentileri makul olması halinde bu ameliyattan güzel neticeler alınabilmektedir” şeklinde açıklamasını tamamladı.