Et tüketiminde
yapılan en büyük yanlışın, bayram günü kesilen hayvan etinin bekletilmeden
tüketilmesi olduğunu belirten Karakuş, “Yeni kesilmiş hayvanların etlerindeki
sertlik hem pişirmede, hem de sindirimde zorluk oluşturur. Midede şişkinlik,
hazımsızlık gibi sıkıntılara neden olur. Özellikle mide rahatsızlıkları çeken
bireyler, eti 24 saat bekletmeden tüketmemelidir. Et tüketiminde dikkat
edilmesi gereken diğer bir husus da, et ile beraber kalsiyum kaynaklı
yoğurt-süt-ayran tüketmemektir, çünkü bu besinler demirin emilimini azaltıcı
etki gösterir. Kavurma ve kırmızı et öğle öğününde tüketilmeli, akşam öğününde
ise sebze veya kurubaklagil gibi posa içeriği yüksek yemekler tercih
edilmelidir. Et kullanılarak yapılan sebze ya da kurubaklagil yemeklerine yağ
ilave edilmemelidir” diye konuştu.
Özellikle kalp-damar
hastaları, diyabet hastaları, hipertansiyon hastaları ve böbrek hastalarının bu
dönemde risk altında olduğunu dile getiren Karakuş, sağlıklı bireylerin bile
dikkatli beslenmediğinde sindirim problemleri, midede şişkinlik, ağrı,
kabızlık, kalp çarpıntısı ve tansiyon yükselmesi gibi sağlık problemleriyle karşılaşabileceğine
işaret etti. Kurban etini saklama
yöntemleri hakkında da bilgiler paylaşan Diyetisyen Karakuş, “Etler; büyük
parçalar şeklinde değil kıyma, kuşbaşı gibi küçük parçalara ayrılarak,
buzdolabında veya derin dondurucuda saklanmalıdır. Buzdolabında -2 santigrat
derecede 1-2 hafta, derin dondurucuda ise -18 santigrat derecede daha uzun süre
saklanabilmektedir. Buzluktan çıkartılan etler, yine buzdolabının alt raflarına
indirilerek çözdürülmeli, çözdürülen et hemen pişirilmeli, tekrar
dondurulmamalıdır.” ifadelerini kullandı.
Kurban etini pişirirken haşlama, fırınlama ve ızgara gibi
yöntemlerin tercih edilmesi gerektiğinin üzerinde duran Karakuş, kızartmalardan
ve kavurma yönteminden kaçınılması gerektiğinin altını çizerek “Etler eğer
kömür ateşinde pişirilecekse, ateşten en az 15 cm yukarıda tutulmaları kanser
ve kalp sağlığının korunması açısından önem taşımaktadır. Kurban Bayramı’nın
geleneksel yemeği haline gelen kavurmanın içine tereyağı veya kuyruk/iç yağı
eklemeden, kendi suyunda, kısık ateşte pişirme yapılmalıdır. Özellikle katı
yağlar, et yemeklerinde kullanılmamalıdır, etin kendi yağı ile pişmesi
sağlanmalıdır” şeklinde konuştu.
Bayram ziyaretlerinde
ise çikolata, şerbetli hamur tatlıları yerine meyve, kuru meyve, sütlü
tatlıların (muhallebi, sütlaç, kazandibi vb.) tercih edilmesi gerektiğini
belirten Merve Karakuş, asitli meşrubatlar, hazır meyve suları yerine ise açık
çay, bitki çayları, ayran veya cacık tercih edilmesinin daha sağlıklı olacağını
sözlerine ekledi.