Düzce Üniversitesi Orman Fakültesi Öğretim Üyesi, Süs ve
Tıbbi Bitkiler Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Necmi Aksoy, özel
bir radyoda Doğa Konuşmaları Programına konuk oldu.
Sorularını yanıtlayan
Prof. Dr. necmi aksoy botanik bahçesini, “Belirli bir bölgede kökeni ve orjini
belli olan, dünyanın değişik habitat tiplerini barındıran, hem bölgesel hem de
dünyadaki yaşamların, canlıların çeşitliliğini barındıran, çokça sistemi bir
arada bulunduran, yaşayan bir biyo çeşitlilik diyebiliriz” şeklinde tanımladı.
Botanik bahçelerinin,
tasarlandığı yerdeki bitkileri, yakın çevresindekileri ve daha sonra da
dünyadaki bitki ve canlı türlerini içerdiğini paylaşan Prof. Dr. Aksoy, bazı
botanik bahçelerin ise sadece bir tür üzerine çalışmalar yaptığını dile
getirdi.
Botanik bahçelerin
ana özelliklerinin; canlıların, yaşamın çeşitliliğinin sergilendiği, projelerin
oluşturulduğu, bilimin ve eğitimin yapıldığı yerler olduğunu açıklayan Aksoy,
Türkiye’deki ilk botanik bahçesinin, 15. yüzyılın sonu ile 16. yüzyılın başlarında
kurulduğunu söyledi. Türkiye’deki botanik bahçe sayısının yeterli olmadığını
söyleyen Prof. Dr. Necmi Aksoy, ülkemizde yeterli iş gücünün ve bilgi birikiminin
olduğunu, sadece sistemin kurulacağını ifade etti.
Düzce Üniversitesi
yerleşkesinde yapımı devam eden botanik bahçe hakkında da bilgiler paylaşan Necmi
Aksoy, bu bahçede özellikle süs ve tıbbi bitkiler üzerine çalışmalar
yürütüleceğini söyledi. Kullanılan süs bitkilerinin çoğunun ithal olarak
geldiğini vurgulayan Aksoy, bu bitkilerin maddi kayıp oluşturmasının yanı sıra
ülkemize hastalık getirme riskinin de olduğunu ifade etti.
Son olarak günümüzde
doğaya dönüş sürecinin başladığını söyleyen Prof. Dr. Necmi Aksoy, bu sürecin
önümüzdeki dönemlerde daha da artacağını, sürdürülebilir bir yaşam için doğanın
öneminin anlaşıldığını dinleyicilerle paylaşarak sözlerini sonlandırdı.