“İnsanların Mevlid-i Nebevi için toplanıp Kur’an okumaları,
Hz. Peygamber’in veladetiyle ilgili haberleri / menkıbeleri seslendirmeleri, bu
münasebetle yemek tertiplemeleri bida-i hasenedir / güzel bir bidattır. Çünkü,
bu toplantılarda Hz. Muhammed’e karşı büyük bir tazim, bir saygı, onun dünyaya
teşriflerinden ötürü büyük bir sevinç söz konusudur. Bu ise, sahibine büyük bir
sevap kazındırır.” (bk. Suyutî, el-Havî li’l-fetavî, 1/272-şamile).
Mevlid gecelerinde toplanarak, mevlid kasidesi okumak, tatlı
şeyler yedirip içirmek, hayrat ve hasenat yapmak, böylece, o gecenin şükrünü
yerine getirmek müstehaptır. Salihlere elbise ve benzeri hediye vermek, bu
geceye hürmet etmek olur. Bunları Allah rızası için yapmak çok sevap olur.
Mevlid cemiyetinde, salihleri toplayıp, salevat okumak, fakirleri doyurmak, her
zaman sevaptır.
Mevlid cemiyetinde, sadaka, hediye vermek, neşe ve sevinç
göstermek, haram karıştırmadan mevlid kasidesi okutmak çok sevap olur. Bu
gecede tesbih namazının kılınması, alimler tarafından yapılan diğer bir öneri
olarak yer alıyor.
Bu gece, Resulullahın doğum zamanında görülen hâlleri,
mucizeleri okumak, dinlemek, öğrenmek çok sevaptır. Bugün veya ertesi gün oruç
tutmakta mahzur yoktur. Tutmak iyi olur, sevab olur. İslam âlimleri mevlid
gecesine çok önem vermişlerdir.
Muazzez Peygamberimizin doğumunu anarken, yalnız mevlid
okumak, ilâhiler söylemek ve kandil simidi dağıtmak yeterli değildir. Onun
doğumunu anmaktan asıl maksat, evrensel olan risâletini, yüksek ahlâkını,
fazîletini, adâlet ve doğruluğunu hatırlamak ve bunları hayatımızda uygulama
azmini tazelemektir. Yüce Allah’ın sevgisine, hoşnutluğuna ve bağışlamasına
ermenin yeğane yolu, Hz. Peygamber’in yolundan gitmektir. Bu konuda Kur’an-ı
Kerim’de şöyle buyurulur: “(Ey Muhammed!) De ki: Allah’ı seviyorsanız bana
uyunuz ki, Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah son derece
bağışlayıcı ve esirgeyicidir.” (Âl-i İmrân, 31) Bu ayette de belirtildiği gibi,
Allah’ı hoşnut etmek, O’nun Peygamberine uymak ve onu örnek almakla mümkündür.