Ramazan Bayramı ve
sonrasında sağlıklı beslenilmesi gerektiğini belirten Düzce İl Sağlık Müdürü
Dr. Yasin Yılmaz, ramazan ile beslenme düzeninde değişikliklerin meydana
geldiğini dile getirerek “Ramazan Bayramı’nda öğün sayısının artmasına ve daha
fazla yemek yeme istediğinin oluşmasına sebep olabilmektedir. Tekrar değişen
yeme düzeni ve Covid-19 pandemi sürecindeki alınan tam kapanma ile birlikte
ortaya çıkan hareketsiz yaşam bazı sindirim sistemi problemlerini ortaya
çıkarabilir.
Geleneksel olarak bayramda şeker, çikolata, özellikle hamur işleri
gibi gıdalar kan şekerini hızla yükselten ve enerji içeriği yüksek gıdalardır.
Bayramda gün içinde besin tüketmemeye alışmışken birdenbire bu gıdaların sık ve
çok tüketilmesi sindirim sistemi problemlerine ve kan şekerinin hızlı
yükselmesine sebep olarak çeşitli rahatsızlıklara yol açabilir. Bu nedenle
bayram ve sonrasında besin tüketimine dikkat edilmeli, aşırıya kaçılmamalı,
yeterli ve dengeli beslenme ilkeleri unutulmamalıdır” dedi.
Yasin Yılmaz besinlerin iyi çiğnenmesi gerektiğini belirterek, “Yeterli ve dengeli beslenmek için, sağlıklı beslenme tabağında yer alan beş temel besin grubunda bulunan besinlerden yeterli miktarlarda tüketilmelidir. Bu besin grupları; Süt ve süt ürünleri, et, yumurta veya kuru baklagiller, sebze, meyve, ekmek ve tahıl grubudur. Ara öğünlerde dikkatli olunmalıdır. Gerektiğinde ara öğünlerde taze meyveler, ceviz, badem, fındık ya da az şekerli hoşaf/kompostolar, ayran, kefir gibi içecekler beslenme düzenine eklenebilir. Besinler iyi çiğnenmeli, yemekler hızlı yenmemelidir. Ramazan Bayramı süresince mide ve bağırsak rahatsızlıkları yaşanmaması için fazla şeker ve şekerli gıdaların tüketimine dikkat edilmeli ve aşırı yeme eğiliminden mümkün olduğunca uzak durulmalıdır.
Tatlı tercihi hamurlu ve şerbetli tatlılar yerine küçük porsiyonlar halinde sütlü tatlılar, taze veya az miktarda kuru meyveler; şerbetler yerine şekersiz veya az şekerli komposto/hoşaf suları, az şekerli limonata, ayran gibi içeceklerden yana kullanılmalıdır. Sindirim sisteminin düzenli çalışması için lif içeriği yüksek olan sebze, meyve ve kuru baklagiller tüketilmelidir. Yetişkin bireyler imkânlar dâhilinde günde en az 3 porsiyon sebze ve 2 porsiyon meyve tüketmelidirler. Lif içeriği yüksek bu besinler aynı zamanda kan şekerinin de hızla yükselmesini engellerler. Diyabet, kalp-damar hastalıkları, yüksek tansiyon gibi kronik hastalığı olanlar uyguladıkları diyete bayram süresince de özen göstermelidirler.
Ramazan ayı boyunca su ve sıvı tüketimin azalmasından
dolayı vücutta oluşabilen sıvı kaybının yerine konması için günde en az 2-2,5
litre su alınmalı; sıvı tüketimini artırmak amacıyla ayran, az şekerli
limonata, az şekerli/şekersiz komposto/hoşaf gibi sıvı gıdalar gün içinde
tüketilmelidir. Tüm bireyler özellikle de yaşlı ve tansiyon hastası olanlar
çay, kahve gibi kafein içeriği yüksek içecekleri gün boyu fazla miktarda
tüketmemelidirler. Ramazan boyunca gece kalkıp sahur yemeği yeme alışkanlığı,
ramazandan sonra gece yeme alışkanlığı şekline dönüştürülmemelidir. Bayram
süreci ile birlikte kişiler uyku düzeni ramazan öncesi düzenlerine dönmeli
böylece gece yemeleri alışkanlığının önüne geçilmelidir. Ramazan ayı boyunca
enerji harcamamak için azaltılan fiziksel aktivitenin bu dönemin sonlanmasıyla
birlikte arttırılması, evde kalındığı süre içerisinde de evde fiziksel aktivite
uygulamaları yararlı olacaktır” ifadelerini kullandı.